Eski Türk uygarlıklarında meddahlık olarak bilinen sanat dalı, meddah adı verilen anlatıcının halkın her kesimine hitap eden hikayeleriyle şehir şehir, köy köy gezip seyirci karşısında gösterisini icra etmesi üzerine kuruluydu. Gündelik hayatın farklılaşması, kültürel değişiklikler gibi sebeplerle ününü yitiren meddahlığın günümüze yansıması ise stand-up showlar şeklinde gerçekleşmiştir.
Stand-up showlar tek bir kişinin sahnede anlatı unsurundan faydalanarak seyircilerini güldürmeyi ve eğlenceli vakit geçirmesini sağlamayı amaçlar. Sanatçının sahne üzerindeki tek ekipmanı kıvrak zekasıdır. Stand-up sanatçıları aynı zamanda iyi oyunculardır ve hareket komiğine de sıklıkla başvururlar. Gerçek hayattan alınan hikayeleri taklit yetenekleri sayesinde doğaçlayarak anlatırlar. Seyircilerle bağlantı kurmak ve gösterinin nabzını tutmak isteyen sanatçı yer yer interaktif unsurlara da yer verir. Ünlü sanatçıların gösterileri esnasında anlattığı hikâyeyi bölerek farklı bir konuya geçiş yaptığına hepimiz şahit olmuşuzdur. Ardından seyircilere nerede kaldığını sorması seyirciyi gösteriye dahil etmenin ve gösteriyi interaktif bir etkinliğe çevirmenin yollarından biridir.
Dünyada stand-up Showların temellerinin 20. Yüzyılda İngiliz müzikhollerinde atıldığı kabul edilir. Fakat bu dönemde vodvil adı verilen ve güldürünün esas alındığı müzikal tiyatro türünün yaygınlaşması stand-up gösterilerinin geri planda kalmasına sebep olmuştur. Bu nedenle stand-up showların popülerleşmesi 1970’li yıllara dayanmaktadır. İnsanların bir türlü ulaşamadığı barış ortamı onları kafalarını dağıtmak ve keyifli vakit geçirmek için bu tür gösterilere katılmaya itiyordu. Bu gösterilerin halkın her kesimine hitap ediyor olması da hem vodvilin hem de stand-up’ın yaygınlaşmalarını kolaylaştırıyodu.
Türkiye’de ise stand-up kültürünün 60’lı yıllarda Orhan Boran ile başladığı kabul edilir. Fransa’da yaşadığı dönemde “Théâtre les Mathurins” tiyatrosunda çalışırken, orada sahne alan sanatçıların nükteli anlatılarından ilham alan Orhan Boran, bunun benzerinin Türkiye’de gerçekleştirmeyi kafasına koyar. Türkiye’ye döndüğünde gece kulüplerinde “Ayaküstü Gırgırı” adıyla sürdürdüğü stand-up gösterileriyle seyircilerinin karşısına çıkar.
Günümüze yaklaştığımızda da stand-up sanatını en keyifli şekilde icra eden sanatçılardan bahsetmezsek olmaz. Stand-up’ın kraliçesi olarak anılan ve Guiness Rekorlar kitabına göre 1 dakikada en çok gülme rekorunu elinde tutan Phyllis Diller ve Emmy, Grammy, Oscar gibi ödüllere sahip Whoopi Goldberg gibi ünlü sanatçılar komedi alanında en hatrı sayılır isimlerdendir. Ülkemizde Orhan Boran ile başlayan bu sanat ise günümüzde Cem Yılmaz, Ata Demirer, Mesut Süre gibi usta isimlerle birlikte en keyifli şekilde sürdürülmektedir.